- İyi geceler Sayın Dinleyen sizinle yatmış mıydık?
- Cevabı olmayan herhangi bir şeyin sorusu da olmaz zaten sayın dinleyen. Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle var olurlar.
- Kaybedecek bir şeyinin kalmaması, özgürlük galiba.
- Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?
- Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.
- Yalnızlıkla öyle güzel dalga geçiyordunuz ki; sonraki akşamınınkini de dinleyeyim ondan sonra yaparım, dedim. Farkında olmadan baktım ki, sürekli sizin programı bekler oldum. Beklerken de bir baktım ölmeyi unutmuşum.
- Hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı?
- + Yıl 1917 falan Viyana’dayız.
– İşte bizim Karl var
+ Kral mı?
– Karl!
+ Kral diyoruz işte biz ona, sakallı işte.
- Yeryüzünde sana en uzak nokta aslında sırtındır.
- Bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız. Madem hepimiz yatıyoruz neden yalnız yatalım?
- Kadınların özelliği ne biliyor musun?
Seni sen yapan özelliklere âşık olup sonra senden o özellikleri almaya kalkıyorlar.
- Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
- İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş.
- – Yaşlı bir Kızılderili ne kadar yanılabilir?
+ Bazen yanılabilir.
– Bazen susar.
+ Bazen konuşmak ister.
– Bazen dinlemek ister.
+ Bazen yalnız kalmak ister.
– Bazen arkadaş ister.
+ Bazen gitmek ister.
– Gider bazen.
+ Bazen gidemez.
– Bazen hiç gidememekten korkar.
+ Bazıları sonsuz neşeye dolar.
– Bazıları sonsuz geceye.
+ Bazen ölürsün.
– Bazen ölemezsin.
– Bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.
+ Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.
– Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
+ Bazen ağlarsın bayağı.
– Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı.
+ Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da …bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.
– Bazen Acıbadem’den bir taksiye biniyorsun, Kadıköy
+ Bazen yüzüne bile bakmıyor.
+ Bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına… ve ağlıyor.
– Kadınlar hep ağlıyor.
+ Bazen bir kadın sana… “En çok korktuğum şey, bir kadının göz yaşıdır” diyor, kendi adına.
– “Eğer çok sevdiysem” diyor… “Eğer çok sevdiysem…”
+ Oysa bilmiyor ki, sevmek de bir… An’a ait.
– Her şeyin başı su.
+ Felsefenin de.
- – Üff eski sevgilimi hatırladım ya.
+ Hangisini?
– Ya,işte onu hatırlıyamadım…
- Bazı insanlar aile kurmayı öğrenirler. Yani buna değer verirler. Bazıları ise başka bir takım şeylere, değer verirler. Onlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplum için erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yoksayma halidir. Koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bi işe girmek için yarışır, güzel bi kadınla evlenmek için yarışır. Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu.
- – Naber?
+ Standart.
– Allah standarttan ayırmasın.
- – Nasılsın?
+ Standart.
- İnanın burda sizlerle beraber sabah kadar kalıp program yapmak isterdik ama kabul edersinizki bizim de bir sex hayatımız var.
- – Geçen Cumaya gittim.
+ Ne zaman?
– Salı. Ben hep salıları giderim, daha sakin olur.
• Yol zamanın bi fonksiyonu değildir. Hız, yolun zamana bölünmüş halidir. İvme ve sürtünme katsayısı bizi ilgilendirmez. Yolda olmak bir hıza sahip olmayı gerektirir. Aksi durum, yolda durmaktır.
durmak, sıkıcıdır ..
yolda durmak , yolda olmak anlamına gelmez..yolda durmak, yolda durmak anlamına gelir..
yolun bittiği yerde durulmaz, ya önce durulur, ya durulmaz ..
bazen yolun kenarından renksiz duru sular akar. O sularda balık da vardır. Yolun yardığı tepelerin biri yeşil toprak, diğeri bej olabilir.
su, aktığı yerin rengine bürünmez. ama, sana öyle gelebilir.
evet, yol.. asla bitmez..