- Yürü gidiyoruz!
+ Nereye?
– Yengeni o şerefsizlerin elinden kurtaramaya gidiyoruz oğlum.
+ Hangi yengemi abi?
– Fahriye yengeni oğlum.
- Vay arkadaş, ne manyak kardeşlerim var benim ya!
- – Teçhizatınız var mı?
+ Var, beş kardeş var!
- Bitmişiz biz ya. Allah imamını korumuyor bize dönüp bakmaz.
- Nazım: Nazım Hikmet ne diyor biliyon mu abi ?
Sait: Ne diyor ?
Nazım: İnsan diyor, öleceğini bile bile nasıl yaşar ? Ya çıldırır, ya öleceğini unutur.
- Nazım: Bakın Nazım Hikmet. Kötü olan birisi yanında Nazım Hikmet taşır mı hiç ?
- Sanki buram çok acıyor gibi oldu.
- – Şiirlerden hiç haz etmem. Çünkü benim adım Hasan. Bil bakalım hangi Hasan.
+ Az çok tahmin edebiliyorum.
- Nazım lan sen bilirsin; niye böyle akşam olunca bir hüzün çöküyor insana ?
- Biz kendimize doğru söylemedikten sonra birbirimize yalan söylesek ne olur ?
- – Noluyor lan ?
+ Yoo.
- Turgut: Ben aşık oldum.
Aziz: Abi aşık olmak günah değil mi be ?
- Hayat bizi bazen soğukla pişirmeyi seviyor.
- Fikirlere kelepçe vuramazsın. (Nazım)
- – Lan daha beni asla bırakmayacaktın?
+ Ya ben seni bırakmadım ki, sen beni bıraktın Fahriye!
– Emin misin bundan gerçekten?
+ Keşke emin olmasaydım, o zaman asla başka birini sevmezdim.
- Kalbinden ne geçiyorsa onu yap Sait, hayat çok kısa!