BÖRÜ Sinema Filmi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

9943

BÖRÜ timinin hikayesini anlatan BÖRÜ sinema filmi hakkında bilmeniz gereken her şeyi listeledik.

2018’in en ses getiren ve ilklere imza atan televizyon projesi BÖRÜ, 6 bölümün ardından final bölümü ile 28 Aralık’ta beyazperdede!

“Dağ”, “Dağ 2” ve “Panzehir” filmleriyle tanınan yönetmen, senarist ve yapımcı Alper Çağlar, “Börü” filmiyle ilgili, “Ülkemizin en kara gecesinde bile devletinin yanında yer alan fedakar güvenlik güçlerine olan gerçeklere dayalı saygımız projenin özünü oluşturuyor.” dedi.

Börü ne demek? Neden Börü? Orta Asya mitolojisinde Türklerin koyduğu bir ad. Sürüyü koruyan ama sürüden sonsuza kadar uzakta durması gereken kurt.

Serinin yaratıcı yapımcısı ALPER ÇAĞLAR’ın en başından beri 6+1 olarak planladığı ve BÖRÜ mini serisinin altıncı bölümünün finalinden saniyeler sonra, 15 Temmuz 2016 gecesi Gölbaşı Özel Harekat yerleşkesinin bombalanması ile başlayan BÖRÜ sinema filmi, Serkan Çayoğlu, Murat Arkın, Emir Benderlioğlu, Can Nergis, Zafer Algöz, Özge Gürel, Ahmet Pınar ve Mesut Akusta gibi seyircinin gözünde efsaneleşmiş oyuncu kadrosuyla mutlak fedakarlığı göze almış güvenlik güçlerinin amansız mücadelesini konu ediyor.

ÇağlarArts ve Insignia ortak yapımı BÖRÜ, 15 Temmuz akşamı yaşanan hain saldırının ve Özel Kuvvetler Timlerinin Türkiye’nin tarihine geçen kahramanlık hikayesini, birebir yaşananlara bağlı kalarak, 28 Aralık’ta beyazperdede buluşturacak.

Yeni filmine ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Çağlar, Börü serisinin en başından beri bir sinema filmi öncesi “Seyircinin takip ve takdiri olacak mı?” düşüncesiyle ortaya konulan bir atılım olarak tasarlandığını belirterek, “En başından itibaren altı bölüm olarak tasarlanmış ve kesinlikle sinemada yayınlanacak bir öykü. Niceliğe değil bir öykünün niteliğine odaklı, son dört beş senedir başımızdan geçenleri fedakar özel harekatçılar gözünden anlatan realist bir proje. Bunu Amerika’da bile kolay kolay yapamazlar ama bizim mütevazı ekibimiz bu vizyonu yürütmeyi ve tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başardı.” diye konuştu.

Alper Çağlar, filmde izleyiciyi bekleyen sürprizlere de işaret ederek, “Filmdeki sürprizler, dramatik ve sarsıcı olacak. Ancak her zamanki gibi ülkemizin en kara gecesinde bile devletinin yanında yer alan fedakar güvenlik güçlerine olan gerçeklere dayalı saygımız projenin özünü oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.

– “Hiçlikten yükseldik”

Her zaman organik bir seyirci-yapımcı ilişkisine sahip olduklarının altını çizen Çağlar, şunları kaydetti:

“Hiçlikten yükseldik. Benim meşhur akrabalarım, sektörde tanıdıklarım, önümü açan varlıklı insanlar hiç olmadı. Hep bağımsız olduk. Çünkü temel sadakatimizin bizi sıfırdan zirveye taşıyan Türk seyircisi olduğunun farkında ilerledik. Bu filmde de araştırmadan, cefadan ve kaliteden ödün vermeden ilerleme şevkini bütün ekibe onlar veriyor. Elimdeki tüm ekip üyelerine nüfuz eden bir şuur bu. Seyircilerimiz her zaman en önemli varlık. Maddi değil, manevi anlamda bizi kalıcı kılacak, yüceltecek, vefasıyla bizi biz yapan tek devamlı müttefikimiz seyirci. Onların bazen tek tek yazdıklarına cevap vermem, ilgilenmem, fırsat oldukça dertleşmemin nedeni, tamamen menfaatle alakası olmadan içimden gelen sevgi ve saygı dolayısıyla. İleride projelerde başarılı ya da başarısız oluruz, bu çok önemli değil. Bütün gişeler, fırsatlar, kazanılanlar güzel bir oyuncak ama hiç biri bizim temel seyircimizin takdiri ve vefası kadar değerli değil. Bunu herkes anlayamaz. Anlamasın da zaten. Benim en büyük arzumun onları asla hayal kırıklığına uğratmamak olması bana özel bir saplantı olsun.”

Başarılı isim, filmde 15 Temmuz’da yaşananların da ele alındığının altını çizerek, “Börü sinema filminin damarlarının içinde, güvenlik güçlerinin çilesine ve büyük fedakarlıklarına fevkalade bir saygı besleyen bir öykü dolaşıyor. 15 Temmuz gecesi çoğumuzun bilmediği anlar oldu. Polis Özel Harekat’ta o gece yaşananlar, cehennem gibi bir gece ve destansı kahramanlıkları hiç böyle anlatılmadı. Sabahın ilk ışıklarına kadar Özel Kuvvetler’de imkansızı başarmak için gerçek Türk subay ve astsubaylarının hiç bahsedilmemiş müfredatlara geçen çatışması, mücadelesi ve daha nice özel an filmde anlatılmak istenen istisnai olaylar. Tarih 15 Temmuz’u yazdığında, o gece kahramanlaşan polis ve askerleri de altın harflerle yazsın, fazla anlatılmayan ama geceyi döndüren kahramanlıkları unutmasın diye bu filmi yaptık. Onlar için gece kabus gibi başladı ama bir kahramanlık örneği olarak bitti. İşte Börü bunu hakkıyla anlatan bir aksiyon filmi. Seyirci ağlayacak, sarsılacak, hissedecek. O gece en kötü şartlarda kutsal görevini ne olursa olsun bırakmayan biricik asker ve polislerini bağrına basacak ve onların başardığını heyecanla izleyecek. Bu Börü’nün özü işte.” dedi.

– “Bin kere yaşasam bininde de Türk olmak isterim”

Türk toplumunun son derece cesur ve özgün bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Çağlar, şu bilgileri verdi:

“En büyük merhamet ve en büyük vefa örneklerini taşıyan insanlarımız var. Tüm kusurlarımızla ve mükemmelliklerimizle, bin kere yaşasam bininde de Türk olmak isteyen birisiyim. Yanlış anlaşılmasın, ben kendim de milletimi ve fevriliğimizi bol bol eleştiririm. Çileden çıkarım, bazen saç baş yolarım. Ama bunu severek yaparım. Övgüyü hak eden sayısız özelliğimizin farkında olarak yaparım. Onlardan en önemlisi birlik beraberliğimiz. Sağ, sol, liberal, muhafazakar değil bizim özümüz. Bizim özümüz gerçekten kötü bir durum olduğunda kenetlenmemiz. Geride bırakılacak mirasımızı düşünüp, ‘Bu Türklere ve bize yakışmaz, daha iyisini yapabiliriz.” hissiyat ve çabası içinde olmamız. Keşke bu kenetlenme hissini kara günlerde değil, sakin günlerde de hissedebilsek. Darısı yarınlara.”

Yapımcı Çağlar, filmin Dağ 2’nin bütçesinin birkaç katı olacak bir bütçeye sahip olduğunu kaydederek, “Finansal açıdan eskiden kazandıklarımızı bu projeye kullandık. İstihdam yaratmaktan, denenmeyeni denemekten, Türk sinema tarihinin en çok efekt planını barındırmaktan kaçmadık. Ben ve ortağım Doruk (Acar) elimizi taşın altına koyduk. Çünkü öyküsünü anlattığımız insanlar bunu hak ediyordu. Hakkını vermeden yapamazdık. O yüzden elimizden geleni yaptık. Biz yapımcılarından, yönetmenlere, ekibin tüm üyelerine, tırnağımızla çilesini kazıyarak umuyoruz ki alnımızın akıyla vizyona gireceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Çekimlerin İstanbul ve Ankara’da yapıldığını aktaran Çağlar, “Filmin öyküsü ve Özel Harekat’ın en büyük mücadelesi Ankara’da geçtiği için, bazen burada (İstanbul’da) da Ankara setleri kurduk, çabaladık. Çekimleri sekiz hafta planlamıştık ama aksiliklerle, hava şartları dolayısıyla 11 haftada bitti.” ifadelerini kullandı.

Can Emre ve Cem Özüduru’nun yönetmenliğini yaptığı yapımda, Serkan Çayoğlu, Murat Arkın, Emir Benderlioğlu, Can Nergis, Özge Gürel, Zafer Algöz ve Mesut Akusta rol aldı.

Filmin Konusu:

15 Temmuz 2016 gecesinin ilk saatlerinde, devletin güvenlik güçlerine sızmış Fethullahçı Terör Örgütü mensupları, Türk uçaklarıyla, Türk mühimmatını Türk polisi üzerine attı. Bombaladıkları yerler kendilerine en büyük düşman bildikleri, sızamadıkları Havacılık ve Özel Harekat Daire Başkanlığı’ydı. Bu hain saldırıda, 51 vatan evladı şehit oldu. Ama bazıları yaşadı.

BÖRÜ filmi o kabus gibi gece boyunca mücadele eden; yaralarına, acılarına ve imkansızlıklara rağmen görevlerini yapan, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Türksat ve Akıncı üslerini yeniden ele geçiren ve devletine bağlı Türk askerleri ile omuz omuza hainleri alt eden BÖRÜ ve Ankara’daki Polis Özel Harekatçıların öyküsüdür.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin en karanlık anlarından birinde onlar ve nice kahraman, korkmadı, savaştı.

BÖRÜ filminin resmi hesapları;

http://yerdekokboru.com

http://facebook.com/borufilm
http://twitter.com/borufilmresmi
http://instagram.com/borufilm
http://youtube.com/borufilm

Yorum Bırak

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz